Kadınların bu dünyadaki en değerli varlığı sahip oldukları gebelik sürecinin sonucu Doğum olarak adlandırılır. Her kadında farklı etkiler bırakan doğum süreci benzersiz ve doğal bir durumdur. Bir kadının gerçekleştirdiği farklı doğumlar arasında dahi değişik etkiler görülebilir.

Çiftler hayal ettikleri bebeklerine kavuşabilmeleri için gebelikten başlayan ve Doğum olana kadar devam eden süreci oldukça dikkatli ve uzman yardım alarak geçirmelidir. Özellikle hamilelik sonrası anne adayları bebeklerinin ne zaman dünyaya geleceğini ve doğumun nasıl olacağını çok merak etmektedir.

Günümüzde en sık tercih edilen Doğum Yöntemi Normal Doğum olsa dahi Sezaryen ile Doğum ve Suda Doğum da gerekli görüldüğü durumlarda bu sürecin güvenli, konforlu ve kolay bir şekilde tamamlanması için değerli teknikler olarak bilinmektedir.

Doğum bazı kadınlarda birkaç saatte tamamlanırken bazı bireylerde bu süre biraz daha uzar. Uzun sürede gerçekleşen Doğum anneyi fiziksel ve ruhsal olarak yorar. Doğum sürecinin nasıl gerçekleşeceği ve ne kadar süreceği hakkında net bir bilgi vermek zor olsa da gebelikte anne adayının uzman bir doktorla bu sürece hazırlanması en doğru davranış olacaktır.

Bebek bekleyen anne adaylarına Gebelik döneminin başından Doğum sürecinin sonuna kadar destek olan ve bu süre sonunda da annenin her anında yanında olan Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mahru Nurullayeva eliyle yazılan bu makalemizin içerisinde;

  • Doğum Çeşitleri Nelerdir,
  • Doğum Ne Zaman Gerçekleşir,
  • Doğum Öncesi Yapılması Gerekenler Nelerdir,
  • Doğum Sırasında Yapılması Gerekenler Nelerdir,
  • Doğum Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir,

gibi sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz.

Yukarıda belirttiğimiz tüm başlıklarla ilgili detayları öğrenmek için yazımızı okuyabilir, Doğum ile ilgili merak ettiğiniz diğer sorulara cevap almak ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mahru Nurullayeva tarafından muayene edilerek Doğum sürecini doktorumuzun kontrolünde tamamlamak için Hemen Bizi Arayabilirsiniz…

Doğum Çeşitleri Nelerdir?

Hamile olduğunu anlayan anne adaylarının ilk düşünmeye başladıkları durum bebeklerin sağlığı ve doğum sürecinin nasıl gerçekleşeceğidir. Gebeliğin ilk döneminde doğumun nasıl gerçekleşeceğini belirlemek mümkün olmasa dahi ilerleyen dönemde anne adayı doğum yöntemleri arasında tercih yapma şansına sahip olur.

Günümüzde en fazla uygulanan Doğum Yöntemleri arasında;

  • Normal Doğum,
  • Sezaryen Doğum,
  • Suda Doğum,

gösterilebilir.

Doğumun hangi teknik kullanılarak gerçekleştirileceğine anne adayının ve bebeğin son durumu kontrol edildikten sonra Gebelik sürecini yöneten Kadın Doğum Uzmanı ve anne birlikte karar vermektedir.

Normal Doğum

Doğal Doğum olarak da ifade edilen Normal Doğum bilinen en eski Doğum Yöntemi olan ve günümüzde en sık kullanılan tekniktir. Herhangi bir ilaç, ağrı kesici ya da tıbbi müdahale olmadan gerçekleşen Normal Doğum gebeliğin 37. ve 42. haftaları arasında rahimde kasılmalar ile başlar. Süreç sonunda bebek vajinal yol kullanılarak anne karnından alınır.

Normal Doğum sürecinin gerçekleşme aşamalarını;

  • Rahimdeki kasılmalar sonucu rahim ağzı 8 ila 10 cm. açılır.
  • Bebeğin doğduğu süreç annenin itme ve ıkınma hareketleri sayesinde bebeğin vajinal yoldan dünyaya gelmesi ile tamamlanır.
  • Plasenta rahimden ayrılır.

şeklinde özetleyebiliriz.

Normal Doğum esnasında yaşanabilecek sancıları göze alan anne adayları bu yöntemi tercih etmektedir. Bu teknik birçok avantajı gözünün alınarak seçilir. Öncelikle Normal Doğum esnasında ilaç kullanılmaması annenin bilincinin açık olmasını sağlar. Bu durum anne ile bebeği arasında ilk andan itibaren sıkı bir bağın kurulmasına olanak tanır.

Normal Doğum yönteminin farklı bir avantajı olarak bebeklerin akciğerlerinde bulunan sıvıyı kolayca atmaları gösterilebilir. Sezaryen ile doğan bebeklerde daha uzun süren bu dönem geçici solunum problemlerine de yol açabilmektedir.

Bununla birlikte bebeğini Normal Doğum yöntemiyle bebeğini dünyaya getiren annelerde endorfin hormonu daha fazla salgılandığı için bu durum iyileşme sürecinin daha kolay tamamlanmasına ve annenin gündelik hayatına hızla dönmesine imkan tanır.

Sezaryan Doğum

Sezaryen Doğum genellikle normal doğumun riskli görüldüğü anne adaylarında uygulanan bir yöntemdir. Doğumun anestezi altında gerçekleştirildiği bu teknikte annenin rahminde ve karnında kesi uygulandığı için cerrahi bir müdahale olarak tabir edilebilir.

Sezaryen Doğum anne adayı ya da bebeğin sağlığında tehlike teşkil eden bir durumun fark edilmesi halinde uygulanan bir yöntemdir. Ayrıca anne adaylarının daha ağrısız bir Doğum süreci geçirmek istemesi halinde de yine Sezaryen Doğum tekniği tercih edilebilir.

Günümüzde Sezaryen Doğum tercih edilen durumlar arasında;

  • Bebeğin bulunduğu pozisyonun doğum için doğru olmaması,
  • Bebeğin büyük bir yapıya sahip olması,
  • Plasentanın erken ayrılması,
  • Bebeğin kalp atışlarının düşük olması,
  • Annenin normal doğum sancısını kaldıracak psikolojiye sahip olmaması,

gösterilebilir.

Son 4 yıl içerisinde gerçekleşen doğumların %56 sının Sezaryen ile yapılması günümüzde bu tekniğin en fazla tercih edilen Doğum yöntemi olduğunu kanıtlamaktadır. Bununla birlikte Kadın Doğum Uzmanları Normal Doğum tekniği ile gerçekleşmesi uygun olmayan vakalarda Sezaryen ile Doğum yönteminin kullanılmasını tavsiye etmektedir.

Anne adayları sezaryen ile doğumun normal doğumun daha kolay olduğunu düşünerek bu yöntemi tercih etmelerine rağmen sezaryen uygulamasının da dezavantajlı olduğu taraflar mevcuttur. Örneğin; Sezaryen Doğum sırasında anestezi kullanıldığı için normal doğumdaki gibi duygusal hisler yaşanmaz.

Anne ile bebeğin ilk anda kuracağı duygusal bağı olumsuz etkileyen Sezaryen ile Doğum ayrıca doğum sürecinde rahim ve karında kesiler ile gerçekleştiği için iyileşme süresinin de uzamasına yol açar. Annenin hastanede kalma süresi Normal Doğum ile kıyasla uzun olabilir.

Suda Doğum

Son dönemlerde tercih edilmeye başlayan Suda Doğum normal doğuma benzemektedir. Bu yöntemle doğum olayı anne adayı 35 derecelik ılık bir suyun içerisinde iken gerçekleşir. Bu teknikte ılık suyun rahatlatma özelliğinden faydalanılarak annenin ağrıları azaltır.

Suda Doğum herhangi bir ilaç ve kesi kullanmadan yapıldığı için normal doğuma benzeyen doğal bir süreçtir. Bu yöntem bebekler için de farklı bir rahatlık sunar. Anne karnında yaklaşık 9 ay suda kalan bebek dışarı çıktığında yine su olan başka bir ortama geçeceği için anlık bir şok yaşamaz.

Doğum Ne Zaman Gerçekleşir?

Doğum anne karnında bebeğin gelişimini tamamlaması ile birlikte yaklaşık olarak gebeliğin 37. ila 42. Haftaları arasında gerçekleşir. Doğum öncesi anne adayında rahim kasılmaları ve periyodik sancılar görülür.

Bununla birlikte bazı vakalarda su ve nişan gelmesi de Doğum başladı anlamı taşır. Bu gibi belirtiler gözlemlendiği an anne adayı zaman kaybedilmeden doktora götürülerek süreç kontrol altına alınmalıdır.

Doğum Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kadınların gebelik sürecine girerek birer anne adayı olmasıyla birlikte bebeklerinin ve kendi sağlıklarının istenilen düzeyde kalması için bazı alışkanlıklarından vazgeçmeleri gerekebilir. Gebelik dönemi ile Doğum arasındaki süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar arasında;

  • Besin değeri yüksek ve insan vücuduna faydalı yiyecekler tüketmek,
  • Yorucu hareketlerden kaçınmak ve ağır kaldırmamak,
  • En az 8 saat olacak şekilde düzenli uyuyarak vücudun dinlenmesini sağlamak,
  • Sigara ve alkol kullanmamak,
  • Çay, kahve ve gazlı içecek tüketimini minimuma indirmek,
  • Sindirime yardımcı besinler tüketerek kabızlık ihtimalinin önüne geçmek,
  • Baharatlı ve yağlı gıdalardan uzak durmak,
  • Doğum sürecine yardımcı egzersizler yapmak,
  • Doktor tarafından uygun görülerek reçete edilen ilaçları kullanmak,
  • Sentetik kumaş yerine pamuklu ve bol kumaşları tercih etmek,

belirtilebilir.

Doğum Sırasında Yapılması Gerekenler

Kadınların doğum esnasında sadece bu sürece odaklanmaları ve kendilerini strese sokacak her türlü durum – düşünceden uzak kalmaları çok değerlidir. Normal Doğum esnasında anne adayı uygulamayı yapan doktoru dikkatle dinleyerek onun direktifleri doğrultusunda hareket edip doğumu oldukça kolaylaştırabilir.

Bununla birlikte Sezaryen ile Doğum yapacak anne adayları da hekimleri tarafından kendilerine belirtilen hususlara riayet ederek hem kendilerinin hem de bebeklerinin sağlığının korunduğu sağlıklı bir doğum süreci geçirebilirler.

Doğum Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Doğum Sonrası süreç veya halk arasındaki ifade şekliyle Lohusalık Döneminde olan anneler vücutlarının sağlığına en az gebelik dönemindeki gibi dikkat etmelidir. Doğumdan itibaren yaklaşık 6 hafta süren bu dönemde annenin fizyolojik ve psikolojik olarak kendisini güçlü tutması çok değerlidir.

Doğum Sonrası yani Lohusalık Dönemi içerisinde dikkat edilmesi gereken hususları;

  • Öncelikle anne ve bebek Normal Doğum olduysa 24 saat, Sezaryen ile Doğum olduysa 48 saat kontrol altında tutulmalıdır.
  • Taburcu olduktan sonra dinlenme sürecine geçen anne kendisini yormayacak küçük egzersizler yaparak kan dolaşımını hızlandırmalıdır.
  • Bununla birlikte Normal Doğum yapan anneler ilk hafta tamamlandığında zorlayıcı olmayan hareketler yapmaya başlarken, Sezaryen ile Doğum yapan anneler ilk 6 ay dikişlerini zorlamamak için egzersizlerden kaçınmalıdır.
  • Anneler yüksek proteinli yiyecekler tüketerek kendilerinin ve bebeklerinin sağlığını korumalıdır.
  • Bu süreçte sigara ve alkol kullanımından kesinlikle uzak durulmalıdır.
  • Yağlı ve acı yiyeceklerden, gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır.
  • Bol su ve lifli gıda tüketilerek kabızlığın önüne geçilmelidir.
  • Doğumu gerçekleştiren hekimin izin verdiği gün banyo ayakta durarak yapılmalıdır.
  • Genital bölge temiz ve kuru tutulmalı, bakımına çok özen gösterilmelidir.
  • Bebeği emzirdikten sonra birlikte uyumak annenin vücut direncine katkı sağlayacaktır.
  • Memede enfeksiyon oluşmaması ve süt kanallarının tıkanmaması için anne bebeği sık emzirmeli ve artan süt memeden boşaltılmalıdır.
  • Ayrıca memenin sertliğinin indirilmesi için sıcak havlu ile memeye masaj yapılmalıdır.
  • Lohusalık bitene kadar cinsel birliktelikten uzak durulmalı, vajinal kontrol için doktor muayenesi aksatılmamalıdır.

şeklinde belirtebiliriz.